24 Temmuz 2015 Cuma

KUYUYA TANIK




Ücra bir karanlığın raksından arda kalan gölge lekesi
Hiç olmayacak bir devrimden bahsetmek kadar kararlı
Durulan sulardan birden çıkagelen Marla’nın sesi
Yine o saksı bitkisi ve işkence antolojisi kadar sabırlı

Ruhuma öykünmüş olmalı Şebinkarahisar’ın yolları
Kestirme bir yol arıyor soğuktan çatlamış dudaklarım
Fütursuz bir köy kahvesindeki dinmez ciğer ağrılarım
Yaratıcı mükemmel resmetmiş Karadeniz’deki tabloları

Olup bitenin dinginliğinde sarmalanan bir mide bulantısı
Anımsattı bana palazlanan eve dönme isteğimi
Uyandığımda, bir otel odası ve üzerimde yalnızca Marla’nın gidişi
Unutamam bir park var ki dünyadaki tüm parkların yarısı

Herhangi bir yazın sonu gibi gelir bu fayrap sancı
Balkonda sigara içişiniz gelir aklına, ölümün o güzel rahvanlığında
Sen, ömrümde acıtılan tek yanlış kamera açısı
Şehrin uykusunu bölen, hayatın ilahi kayganlığında

Ali Özmen.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder