31 Aralık 2021 Cuma

DÜVEN TAŞI




Ayna kırık, heyecanın civa yankısı
Sen durağan olmayan bir budaksın
Bizi yarelenince akışkan kılan kan,
Kiri midir yaşamdan evvelin?
Bulunman sandalyede, şiirden ziyade
Değil midir dönülmezi sancıtan?
Sorular ve kara hali arzunun
Ey daktilo ehli;
Bir dilekçe kaç tümen?
Söyleyeyim yazsın gidenler

 
Gözlerine kara günlerden çekilmiş
Ağustos renginde salyangoz
Durmuyor sana susmak dudaklarımda
Bir mesai olarak sürüyor
Ne zaman dönmeye çalışsam pazubentim
Bana kim olduğumu hatırlatıyor
Kişniyor fazla mesaiden,
Çocukların eriklere dadanmaları
Görmezden gelinirken 

Her nasılsa sıyrılır gibi oluyoruz
Konuşacağız sanki;
Ahraz bir gün batımı dingin ve turuncu
Mevsimlerden Pinar Ağacı’nın yıkıldığı
Gergedan yürüyüşü ruhuma hücum ediyor
Ömür boyu;
Artık geri dönmem, artık geri dönmem
Biliyorsun, artık geri dönemem ben
Hayatımın üzerindeki düven taşı
Yeni yemlenmiş atın rahvan koşuşu
Yaşarken, öldüğünü iddia eden herkesin
Gömülmediği günler için işler mi demuraj?
Nedir bu kara günlerin sureti, aslı gibi!
Hay aksi;
Vantablack!

 
 

Ali Özmen.
 




Edebiyat Atölyesi Dergisi, 6. Sayı'da yer almıştır.