29 Haziran 2019 Cumartesi

ERENDİZ




Hazırım ilk kez bir günaha
Çünkü bu zalim seyahat
Ancak kalanların evrağı
Ellerimde
Parkların kist yanlarıyla örtüşen
Ölümle eğleşen yaşam mahkûmu
Kahrolduğun dağın eteklerinde ne var?
Değdi mi bunca aha, unutulmaya!
Seni yok sayan savaşlara adanmaya
Konuşulanlar var
Susulup yutulanlar
Geceden korkmadan
Kucağında bir annenin
Ölüm kalım ninnileri
Merhamet
Öpüyor yanağını bebeğinin


Zifiri karanlıklarda
Korkunu kaybettiğini duydum
Yorgundum
Ve anlatmaya anlatmaya
Unutulur sandım
Ki
Anlamını buldum vedalarda
Şehirleri kuranlara ve o güzel dudaklara
Asgari bir tutanak; otobüs biletleri
Şimdi kaçışıyor kumsal cinleri
Mevsim ve takvim üzerine
Siyaset ve Houdini
Aynalar ters takılmış
Herkes görmüş yalanın cıva heykelini


Sevgilim!
İnşa edilmişlerin bilinciyle put
Bir çark bu, iki yüzlü
Alacağına yavuz
Vereceğine uyuz adamların
Bize öğreteceği ne var?
Ne kaldı güzellikten başka sarılacak?
Tüm bu alışveriş, eğreti gidiş
Sonunda muhakkak çocukları üzen
Zalimlerin yalanı ancak!
Sonu değil yolu önemse
Bir kaç bin yıldır kayıp olan
Üzerine kitaplar gönderilen
Ve muhakkak söylenen
Kaybedilen manzaranın bordasında
İnancına yenilen!


Dinle damarıma zerk edilen havayı
Ekseriyetle davranılan tetik
Kutsanan zamane estetik
Boş lafları ve irtifayı
Sonuna kadar denedim
Kusuyor psikolojik şiddeti
Denk geldiğim
Bir iz bırakan her şeyin tıyneti
Uyan siperlere dayanan
Bu cephenin cephanesi zaman
Uyan ve o büyük günaha hazırlan
Haklı olduğunu sanmak, kibre bulanmak
Haykırıyorum ey çığlıklar
Bu dünya bir kaç an
Zaman anlamsız bir yalan



Ali Özmen.