Koşumlarım yük,
Esen yelin altındayım neredesin?
Sigarasını yakacaktım
Kirpiklerini yaktım Dünya’nın
Derdimleyim ve bu kalabalıktan
Ezber ettiklerime geri dönemiyorum
Çiçekler ölmüş, hepsi
Yokmuş meğer bir evim
Evim dediklerim saksılardan
sökmüşler beni
Yılmadan koşturduğum yaz
Yokuşundan sunduğu için
Koşumlarım yük
Kaçıyorum pekâlâ
Gel seni de kaçırayım
Esen yelin tadı, yıldızların şıkırtısı
Gece boyu süren nazlı keder
Sonrasında buz tutmuş yollar
Gıcır gıcır!
Tam on yıl olmuş bugün
Bir Mayıs sabahı kadar bile bende
ondan yok
Fidanlar ve yolun sonundaki deniz
İnanmazdım küçük tekrarlara
Ve ellerine
Kaba, gaddar bir memleketim ben,
bizzat aynalarda
Üşümüşüm ama üşenmedim, geldim
Ve sigarasını yakacakken
Kirpiklerini yaktığım Dünya'yı
Bir kadının nefti bakışlarıyla
anladım
Bunca yük fazla
Zaman değdikçe omzuma
Beni kırbaçlarken sana doğru esen
yelin uğultusu
Koşumlarım yük, göğsüme doğru
Büyümek ve sana yeltenmek
Tüm yüklerden kurtulduktan hemen
sonra
Olan biteni kanıksamak
Koşumlarımdan kurtulmak
Çocukluğu tüketerek gelmek bugüne
Meğer;
Büyümek değilmiş.
Ve ben yaktım diye sahte
kirpiklerini Dünya’nın
Kaypak bilindim, zorba sanıldım
İnanmazsın;
İbranice bir ağıtla sana doğru
-Ağladım
Ali Özmen.
TARİZ DERGİ 2. SAYI'DA YAYIMLANMIŞTIR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder