7 Aralık 2020 Pazartesi

DEĞİRMENYANI

 




Henüz yedi yaşındaydı ağacın kırık dalı

Üstelik ayaz yedi, bir sabanın sapı oldu

Akrep soktu ayağını, sıtma tuttu

Ellerin samimiyetle sarıldığı nasır

O yıllarda gerçekten doymuşların

Selamıyla hissedilirdi

Kara çarşafın düğüne giyildiği

Ekmeksiz gün olur ama silahsız olmazdı

Denildiği değil görüldüğü üzre davranılan

Kiramen Katibin fazla mesai yapmazdı belki

O yıllarda, buğday vardı

Terli göğüslerin içinde bir yeri vardı nimetin

Sürüldü Dünya, emekçi çocukların alnında

Sürüldü yuvasına bir fişek

Bir tarla sürüldü ekseriyetle

Yurdundan sürülenler susuldu

Alın teri, anaların kuzinelerde pişirdiği ekmek

Ve siyah beyaz ekranlarda bir roket haberi

Fezaya süzülen

Yavrucaklar iniledi korkudan

Babalar köy kahvelerinde söylendi durdu

Bir analar sustu, gömdüler sineye ekilen zaman hançerini

Hançer ki hala bir traktör hayaliyle kıvranıyordu o zaman

Ve yıllarca askerden dönmeyen evlatlar

Sonra birden köye yeni bir değirmen açılmış dendi

Köyün yanındaki değirmen uzun yıllar, uzun yollar tepenlere

Ne büyük nimetti!

Göğüs kafesimi çatırdatır anlattığım kıssa

Çünkü henüz yedi yaşındaydı ağacın kırık dalı

Anımsadığı ilk lastik ayakkabılarını,

Yatağının baş ucunda saklardı

Uğuldadı Dünya, dönüşüyle sarsıldı zaman

Analar ağladı!

Bir tartı kuruldu bilinen o büyük tartıdan hemen önce

Bir yanına bilinen tüm efsaneler koyuldu

Bir yanına bir damla kan

Aradılar efsaneler yanına bir ağırlık utanmadan

Ve bu masalı hiçbir zaman anlatmadılar.

 

 

 

 

Ali Özmen

 




DEĞİRMENYANI ADLI ŞİİRİM, LÜMPEN DERGİ, 2. SAYISINDA YAYIMLANMIŞTIR.


babam'a.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder