22 Ocak 2020 Çarşamba

HOR





Kahrolsun, elde olanların elde kalışı
Yitip giden tufanımla karaya oturdum
Oturdum, manzaranın yolda oluşuna
Bir ihtiyar benden borç para istedi
Düşündüm ve sordum neden hiç aklıma gelmedi
Bunca zaman
Hayatı borcumu öder gibi harcarken
Neden hiç aklıma gelmedi borç istemek bir kimseden
Rabbim beni çatlayacak atlar gibi koştururken
Deparımı onduran ayaklarımı bir ödül bildim
Nallarım yok
Bunu bir kız söyledi bana
Ürkek ve dirayetliydi
İnsanlıktan bahsetmek için çok geç kalmışım
O yüzden aynalardan bahsedeceğim
Çünkü bir aynalar anlatacak bize
Biz olduğumuz fotoğrafları
Tarihin kiracısı insanoğluna
Fosforlu düşler anlatmak değil benim meselem
Çünkü bilmem doğru olandan yapılmış çamuru
Durmadan biriken sular için bir çatlak
Kırılgan bir söz planlanmıştır belki
Ve kapaklar açılır
Akıp giden ardında batık şehirler bırakır
Toprağa dikmek ellerimizi
Mersin dallarıyla bir süre yeşil kalan
Başucumuzda bazen bir kap su
Elde olanları unuttular sanıyoruz
Hayır, bizi onlardan almadılar
Onları bizden alacakları evrak elde değil miydi?
Dikmek yeşertirse eğer bir terzinin ellerini
Kilo kaybı, kemoterapi ve sabahleyin bir saksağan
Kahrolsun,
Elde olanların, elde kalışı...


Ali Özmen.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder