13 Ocak 2020 Pazartesi

DEĞİRMENYANI








Henüz yedi yaşındaydı ağacın kırık dalı
Üstelik ayaz yedi, bir sabanın sapı oldu
Akrep soktu ayağını, sıtma tuttu
Ellerin samimiyetle sarıldığı nasır
O yıllarda gerçekten doymuşların
Selamıyla hissedilirdi
Kara çarşafın düğüne giyildiği
Ekmeksiz gün olur ama silahsız olmazdı
Denildiği değil görüldüğü üzre davranılan
Kiramen Katibin fazla mesai yapmazdı belki
O yıllarda, buğday vardı
Terli göğüslerin içinde bir yeri vardı nimetin
Sürüldü dünya, emekçi çocukların alnında
Sürüldü yuvasına bir fişek
Bir tarla sürüldü ekseriyetle
Yurdundan sürülenler susuldu
Alınteri, anaların kuzinelerde pişirdiği ekmek
Ve siyah beyaz ekranlarda bir roket haberi
Fezaya süzülen
Yavrucaklar iniledi korkudan
Babalar köy kahvelerinde söylendi durdu
Bir analar sustu, gömdüler sineye ekilen zaman hançerini
Hançer ki hala bir traktör hayaliyle kıvranıyordu o zaman
Ve yıllarca askerden dönmeyen evlatlar
Sonra birden köye yeni bir değirmen açılmış dendi
Köyün yanındaki değirmen uzun yıllar, uzun yollar tepenlere
Ne büyük nimetti!
Göğüs kafesimi çatırdatır anlattığım kıssa
Çünkü henüz yedi yaşındaydı ağacın kırık dalı
Anımsadığı ilk lastik ayakkabılarını,
Yatağının baş ucunda saklardı
Uğuldadı Dünya, dönüşüyle sarsıldı zaman
Analar ağladı!
Bir tartı kuruldu bilinen o büyük tartıdan hemen önce
Bir yanına bilinen tüm efsaneler koyuldu
Bir yanına bir damla kan
Aradılar efsaneler yanına bir ağırlık utanmadan
Ve bu masalı hiç bir zaman anlatmadılar.




Ali Özmen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder