6 Mart 2012 Salı

İT DALAŞI




İçeri girdiğimde bileklerini ovuyordu, beni görünce birden kendini toparladı. Duvarda duran eski bir çerçevenin kenarına sıkıştırılmış, siyah-beyaz resme gözüm takıldı. Üzerinde birkaç damla kurumuş kan lekesi bana iki şey hatırlattı. Biri çocukken yediğim dayakları diğeri ise öldürdüğüm köpeğin kafasından akan kanı. Ancak beni tedirgin eden evin içindeki kimyasal ve gübre kokusuydu. Bana baktı konuşmadan önce bir yudum su içti.
A-Geç kaldın.
B-Beni neden çağırdın tekerlekli sandalyen mi bozuldu? Ahahaha. Hayırdır köpeğinin son sözlerini mi anlatayım sana? Hav hav hav.
A-Biraz konuşmak istiyorum adam gibi dinleyecek misin?
B-Tamam tamam, uzatma birazdan devriyem var.
A-Çocukken her akşam aynı rüyayı görürdüm. Işıklarda bekleyen onlarca kişiyle beraber yolun karşısına geçmek için beklerdim. Bir gün rüyamın içinde bir değişiklik yapıp herkesin beklediği sırada koşarak karşıya geçmek istedim. Kolum kırıldı ve omurgalarımda hasar vardı. İki ay hastanede yattım. Bu yüzden belimden aşağısı tutmuyor.
B-Rüyada olan bir şeyden bahsetmiyor muydun?
A-Tanrı bana çocukken bir oyun oynadı. En kötüsü de bir daha hiç rüya görmedim.
B- Nasıl yani, anlamadım?
A-Okuldan eve dönerken her akşam gördüğüm rüyada ezberlediğim her şey oluyordu. Herkes gibi ışıklarda beklemeye başlamıştım. O yaşlı adamın şapkası bile aynıydı. İlk defa bana gülümsediğinde bende bu rüyayı değiştirmeye karar vermiştim. Rüya değilmiş.
B-Sakat olduğunu biliyordum ama sen aynı zamanda salakmışsın.
A-Biliyor musun komiser boş zamanlarımı değerlendirmeyi çok seviyorum ben. Mesela kapının arkasına, çekmecelere ve oturduğun sandalyenin altına bak.
B-Bunlar ne amına koyduğumun gerizekalısı?
A-Bombayı bile bilmeyen bir komiserin bu ülkeye ne gibi bir faydası olur?
B-Bak seninle şu mahkeme yüzünden aramız biraz açık olabilir ama şu bomba olayı nedir hemen anlat düzgünce sana yardım ederim.
A-Önce sen sor bakalım ne kadar yaratıcısın.
B-Bomba yapmayı nereden öğrendin?
A-Abim bomba uzmanıydı ve bana bildiği tek şeyi öğretti.
B-Geçen gün tadilatta olan okulu sen mi patlattın?
A-Kısmen evet.
B-Peki neden boş okulu patlattın ve bu durumda bunu nasıl yaptın?
A-Okulu patlatmak isteseydim şu anda ayakta olmazdı, ben tek bir sınıfı patlattım.
B-Neden?
A-Çocukken benim sakat olduğuma inanmayan ve benimle dalga geçen piç kuruları yüzünden her sabah o sınıfta ağlardım.
B-Bunu engelleyecek bir öğretmenin yok muydu?
A-Benim bir deli olduğumu düşünüyordu.
B-Pek haksız sayılmazmış. Bombayı sınıfa nasıl götürdün?
A-Mahalledeki bir çocuğa oraya bırakması için verdim. Okul zaten tadilattaydı ve işçilerin mesaisi bitmişti. Çocuğa, çantayı oraya bırakması ve inşaatta birileri varsa dışarı çıkarıp yanıma gelmesi karşılığında istediği kadar bilgisayar oyunu alacağımı söyledim.
B-Aldın mı?
A-İstersen kendisine sor şu anda yeni bir çantayla beraber sizin eve gidiyor.
B-Neden inanayım?
A-Çünkü bacakların hala tutuyor ve evde erkek kardeşin ile sevgilisi yiyişiyor. En önemlisi de ne biliyor musun? O kurşunu köpeğime değil, kendi kafana sıkmalıydın.
B-Bir köpekten bahsediyorsun sakat herif, köpeğe karşılık insan canı mı?
A-Seni pencereden izliyordum, bahçeye girdin köpeği sevmeye başladın ve onu kapının önüne kadar getirdin. Sonra kafasına ateş ettin. Bana tek bir neden söyle?
B-Çok havlıyordu geceleri uyuyamıyordum.
A-Peki neden mahkemede, “bana havlamaya başladı, üzerime saldıracakken panikledim ve ateş ettim” dedin?
B-Sana istediğin kadar köpek alırım.
A-O benim ilk ve son köpeğimdi, babamın ölmeden önce bana emanet ettiği tek canlı varlıktı. Senin babanın da geçen yıl ölmeden önce sana emanet ettiği tek canlı varlık erkek kardeşin değil mi?
B-Yapamazsın, üst katta bebeği olan bir aile var.
A-Dün bayram için memleketlerine gittiler.
B-Kaldır ellerini yoksa beynini paramparça ederim. Hiç acımam sıkarım.
A-Şu elimdekiler ne biliyor musun? Biri senin evi patlatacak bomba diğeri de şu anda bulunduğumuz oda da en az beş metre derinliğinde çukur açacak olan bomba. Çocuk çantayı sizin kapının önüne koyup çoktan uzaklaşmıştır ve emin ol o çantada kardeşini öldürecek kadar bomba var. Şimdi karar ver. Kafama mı sıkacaksın? Eğer iyi nişancıysan sağ elime sıkıp kardeşini mi kurtaracaksın? Yoksa sol elime sıkıp kendini mi kurtaracaksın?
B-Tamam, tamam sakin ol kan akmadan bu işi bitiremeyecek miyiz?
A-Tek yolu var.
...


(Devamı var)

Ali Özmen./Senaryo çalışmaları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder