29 Ekim 2011 Cumartesi

Marla, Uyan...




“A-Marla…

A-Marla uyan.

A-Marla çocuklar, çocuklar gerçekten artık ağlamıyorlar. Bak elimdeki yara da geçmiş. En kötüsü de sigaram bitmiş. Hadi uyan kahvaltı hazırladım. Sonra da dışarı çıkarız.

A-Marla, uyanacak mısın artık?

A-Marla




A-Marla, sen iyi misin?

A-Marla !”
---

“-Nabız düşük, biraz daha hızlı sür.

-Nefes almıyor, nefes almıyor.

-Nabız yok.

-Kadın ex.”

---

B-Uyandın mı hayatım? Çok terlemişsin. Hadi duş al ve dışarı çıkalım. Kahvaltıyı da her zamanki yerde yaparız.

A-Sen de kimsin?

B--Abarttığının farkındasın değil mi?

B--Merhaba ben Marla.

A-Rüya.

B--Rüya da kim?

A-Bildiğin rüya bir kadın değil, evet sen Marla’sın.

B--Kim olacaktım ki?

A-Günaydın, seninle konuşmam gerekli hem de hemen.

“A-Beynime geri dönmelisin Marla. Sen hayatımda tanıdığım en alçak kadınsın, lütfen geri dön. Hiçbir şey düşünemiyorum sen yokken. Ve sanırım biraz daha düşünemezsem…

Ne diyordum ben?

Düşünemiyorum.

Düşünemiyo…

Düş’ün…

Düş.”

A-Bana su getirir misin Marla?

B-Seni hiç böyle görmedim iyi misin?

A-Su getirecek misin?

B-Bekle.

A-Ben birini seviyorum ve bu sen değilsin ama kafamın içine geri dönmelisin.

B-Neden?


A-Bilmiyorum sen yokken yazdığım şiirler hep altın vuruştan öldüler. Sen varken damarlarım delik deşikti ama hiçbir zaman katliam hissetmemiştim kanımda.

A-Geri dönecek misin?

B-Siktir git seni geri zekalı. Ben neyim orospu mu?

A-Keşke öyle olsaydın.


A-Bir daha yüzüme tükürürsen senin saçlarını bir kemoterapi seansında beynimde yok edeceğim.

B-Acımasız bir piçsin.

A-Saçların hala güzeller. Gözlerin de.

B-Herkese böyle iltifat eder misin?

A-Beni tanımıyormuş gibi yapman beni öldürmenden daha kötü hissettiriyor bana.

B-Şimdi hangimiz uyuyoruz?

--Hadi uyanalım-


A-Yüzüme üflediğin duman yanağımı okşuyor Marla. Şakaklarıma masaj yapar gibi şimdi karanlık. Yapar mı yapar derlerdi de inanmazdım. İnsan bu, canından da sıkılıyor. Terk edilmiş bir lunaparkın dönme dolaplarını izliyorum. Bu saçma anda beni bir karga izliyor. Birazdan olacaklardan ben sorumlu değilim.

B-Ne yapacaksın?

A-Nefes alamıyorum, aldıklarım yetmiyor hep bir daha istiyorlar.

B-Nefesini dudaklarımda tuttuğun zamanları hatırla.

A-Sana bir başkasını seviyorum diyorum.

B-Geri dönmek isteyen ben miyim?


“A-Odamdaki ışıkları hala kapatmadım, Marla. Sigaram henüz benim için yanmıyor. Benim sigaram başka kimin için yanabilir ki?

Bilmiyorum.

Ama sanki yanmıyor. Yansa duman çıkardı çekmecemden. Ya da dur, ya için için yanıyorsa?

Bilmiyorum.

Kafayı yemek üzereyim ve ses sistemim eskisi kadar iyi çalışmıyor. Bildiğim tek bir şey var; biraz daha içersem bir şekilde yan yana gelebilme ihtimalimiz artacak. Güvenilmekten sıkıldım, en az güvenmekten sıkıldığım kadar. Benim şu noktada aklıma gelen tek soru var;


Ya cennetten de sıkılırsak?”

B-Beni orada bekliyor olman aptallık.

A-Bizi Tanrı bekliyor.

B-Cennette mi?

A-Cehennem de iki kişilik yer ayırtmak isterdim ikimize ama aklımda başka biri var.

B-Beni öldüren sendin. Artık geri dönmem, kiminle nereye gidiyorsan git. Hem beni niye çağırıyorsun o zaman?

“A-İçim sıkılıyor ve gözlerimden akan sıvılar cennet kadar bana dar. Şehrin en havadar meydanlarında kopup gelmiş insanlar varRenkler biraz daha karışıyor. Sigara gerçek. Aslında tek gerçek hala nefes alıyor olmam. Buna eşlik eden ne varsa beni biraz daha anımsatıyor Tanrı’ya.”


B-Ben?

A-Sen çocukluğumu harcayan bir orospusun.

B-Ya o?

A-Onu ağzına alma, başka şeyler de almak zorunda kalırsın.

B-Sen bir pisliksin.

A-İyi biri olduğumu ne zaman söyledim?

B-Hadi yat uyu geri dönüyorum.

A-Marla sen gerçekten,

Gerçekten…

Neyse

Çok sevindim.

B-Kapa çeneni yat uyu artık.

A-Aslında ben ölüyorum.

B- Anlamadım.

A-Ben ölüyorum.

B-Hepimiz ölüyoruz.

A- İyi geceler.



Ali Özmen.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder