Üçüncü
piyesinde anlatmak istiyordu
Herkesten
bağımsız bir klişeyi
Tebessümleri
öyle taşıyordu ki neşeyi
Dudaklarına
bakan umut gibi kırılıyordu
Dışarıdan
gelen çay bardağı ve kaşığı
Sesleri
sevişiyordu yalnızlığıma
Ben tam da
bu saatlerde
Bir adım
daha yakışmıştım sana
Bir geminin
pupasına pençemi geçirdim
Herhangi bir
ayrılık değildi bu
Bundan sonra
geceleri
Hep senin
yalnızlığınla aldatacaktım
Kelebeğin
kanatlarını delmişler!
Orda doğuya
yakın bir macuna yapışmış
Örümceğin
ağındaki Ortadoğu
Seni sora
sora yıkılıyorken
Bağdat
çoktan unutulmuş
Adı
geçmiyordu artık sokağımdan
Öyle
insanlara üzüldüm diye mi?
Bilmem.
Sanırım
petrolden bahsetmeyecektim
Çünkü
tebessümü, atları tekrar yollara döker
Arabalar
petrole bulanır yanar gider
Öyle saf ve
temiz bir yeşili eksik dedim
O da
gözlerindeydi
Emin
değildim yeşil mi?
Yoksa mavi
mi?
Çünkü
tuhaftı bu mesafeden
Hele ki kalbimdeki
gedikle imtihan ederken
Sokaktaki
akyuvar sayısı artıyordu sinsice
Sokaklar
tenimin içinde!
Kanım sana
kaynıyordu
Hele ki
yokluğuna
Üstümü
örttüm, uyuyacaktım
Gözlerimde
bir pitoresk gibi belirdin;
Penceremin
sokağa bakan hüznü bile
Yarım kalmış.
Ali Özmen.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder